Strateji & Yönetim
Photo of author

Algoritma ile Liderlik – Kitap Analizi (2023)

Genel Özet

Yükseliş ivmesi gösteren bir akademisyen: David De Cremer, kitabında “YZ” (yapay zeka) ve algoritmaların kuruluşlara dahil edilmesinin sonuçları hakkında mantıklı, iyi yapılandırılmış ve adil bir tartışma sunuyor. Kitabın ilk üçte birlik bölümünde, yapay zekanın güçlü ve yakın vadeli bir icra kurulu başkanı adayı olduğunu savunuyor. Daha sonra kitabın geri kalanını bunun neden gerçekleşmeyeceğini açıklamakla geçiriyor. Ancak vardığı sonuç, işletmelerin yapay zekanın faydalarını insan çalışanların faydalarıyla birleştirmesi gerektiği yönünde giderek artan bir fikir birliğini yansıtıyor. Yapay zekâ birçok personel ve yönetim görevini otomatikleştirecektir, ancak büyük liderlerin temel ve benzersiz insani özelliklerinin yerini alabilmesi için hala çok uzun bir yol vardır.


“Algoritma ile Liderlik” Kitabı Yazarı Hakkında:

David De Cremer şu anda Singapur Ulusal Üniversitesi İşletme Okulu’nda profesör olarak görev yapmakta ve aynı zamanda Provost Chair pozisyonunda bulunmaktadır. Buna ek olarak, NUS İşletme Okulu bünyesinde yer alan İnsanlık için Yapay Zekâ Teknolojisi Merkezi’nin kurucusu ve direktörüdür. “Leading Artificial Intelligence & Digital Management” platformunun kurucusu olmasının yanı sıra İsviçre’nin Basel kentinde bulunan Novartis International AG’de danışman olarak çalışmaktadır. Daha önce, Cambridge Üniversitesi’nin bir parçası olan Judge Business School’da profesör olarak görev yapmıştır.

De Cremer, 2009-2010 akademik yılında Hollanda’nın en etkili ekonomisti olarak kabul edilmiştir. 2016 yılında “Trust Across America – Trust Around the World” kuruluşu tarafından Küresel Düşünce Lideri olarak tanınmıştır. Aynı kuruluş 2020 yılında kendisini Dünyanın en iyi 30 Yönetim Gurusu ve Konuşmacısından biri olarak seçti. Yani adam oldukça ciddi. Dikkate alalım.

Algoritma ile Liderlik
Algoritma ile Liderlik

Giriş

Yapay zekanın getirdiği değişim hızlı bir şekilde gerçekleşecek ve 2030 yılına kadar bile tanınamayacak bir geleceği yaratacak. Yapay zekâ toplumda, günlük yaşamda ve işletmelerin operasyonlarında daha yaygın hale geldikçe, Moore Yasası’na bağlı kalarak yıkışı değişim hızını hiç düşürmeden devam edecektir. Yapay zekâ ve algoritmaların işletmelerin kontrolünü ele geçirmesi ve ne kadar rutin veya önemli olduklarına bakılmaksızın tüm kararları vermesi (şimdilik teoride diyelim) mümkündür.

“Yapay zekâ o kadar yıkıcı bir teknoloji yeniliğidir ki, şu anda çalışma şeklinizi değiştirmeye başlamazsanız, yarın sizin için bir gelecek bile olmayabilir.”

Algoritmaların insanlardan daha akıllı ve daha verimli olması mümkün, ancak bizim gibi duyguları ya da empatileri yok. Makinelerin bilinçlenmesi ya da kötü niyetli olması mümkün değildir. Sadece insanlar izin verirse kontrolü ele alabilirler.

Dünya şampiyonu Go oyuncularını yenmek, tıbbi teşhislerin nasıl yapılacağını öğrenmek ve hukuki kararlara yardımcı olmak YZ’nin en etkileyici “öncül” başarılarından bazılarıdır. Yapay Zekâ sadece üç bileşen ile- her yerde bulunan veri; hızlı, güçlü ve ucuz bilgi işlem kapasitesi ve ucuz veri depolama ile taktik kabiliyetlerini sınırsızca dünyadaki her noktaya ulaştırabilir. 

YZ’nin hem işletmeleri hem de bireyleri daha üretken ve verimli hale getirerek küresel ekonomik büyümeyi teşvik etmeye hazır olduğu görülüyor. Çalışanlar artık makinelere yüklenebilecek sıradan, tekrarlayan işler yerine insanlara özgü beceriler gerektiren daha anlamlı görevlere odaklanabilir.

Şirketlerin finansmanından sorumlu yöneticilerin çoğunluğu 2030 yılından önce makine öğrenimi teknolojilerine önemli yatırımlar yapmayı planlıyor. Bir gün algoritmalar, dünyanın en başarılı CEO’larının sahip olduğu tüm becerileri bir araya getirebilirlerse üstün liderler haline gelebilirler. Öngörülemeyen, belirsizliklerle dolu ve sürekli değişen bir dünyada, algoritmalar (belki de) karar vermek için en nitelikli kişiler olarak görünebilir.

Şu an içinse unutmayalım ki YZ, verilerin ya da girdilerin anlamını kavrayamaz. Herhangi bir etik ilkeye uymadığı için de liderlik yapamaz.

İnsanlar bir sohbet robotu ile konuştuklarının farkında değiller çünkü modern sohbet robotları yapay zekâ tarafından destekleniyor ve insanları taklit etmekte çok başarılılar. Ancak konuşmanın önceden belirlenmiş yolundan sapması ve yapay zekanın yeni bir şeyle temas etmesi durumunda, robotik his kendini hızla açığa çıkaracaktır.

Yapay zekâ, önceki örneklerden öğrendiği, bilinen kalıplara göre yanıt verebilmektedir. Bu sayede, göreve özgü yaklaşımları keşfedebilir ve yeniden kullanabilir. Yapay zekanın tekil uygulamaları, satranç oynamak ya da finansal tavsiyelerde bulunmak gibi tek bir görevi son derece iyi bir şekilde yerine getirme konusunda üstündür.

“Mevcut tahminler, iş dünyasında yapay zekâ uygulamalarının önümüzdeki 10 yıl içinde küresel ekonomiye en az 13 trilyon dolar [trilyon] katkı sağlayacağını gösteriyor.”

Yapay zekâ şu anda karar verme sürecine dahil olan temel insan niteliklerinin yakın benzerlerinden bile yoksundur. Günümüz dünyasında takipçi kazanmak için liderlerin etki yaratması gerekiyor.

Bu da bazıları rasyonel ama çoğu duygusal olan çeşitli beceriler gerektiriyor. İnsanlar liderlerinin yardımsever, şefkatli, bilge ve adil olduğuna; bunlara ek olarak paylaşılan değerler ve bir amaç temelinde hareket ettiğine inandıklarında ortaya çıkan güveni kabul eder. Lider olarak güven duyulan kişiler aynı zamanda iyi dinleyicilerdir, liderlik ettikleri kişilerle empati kurarlar ve onlara saygı duyarlar.

İnsanların çoğunluğu önemli iş ve toplumsal kararların algoritmalar tarafından alınması fikrinden rahatsız oluyor. Öte yandan birçok insanın da algoritmaların objektif ve önyargısız olduğuna inanmaları dolayısıyla, tavsiye alma ve yapay zekâ sistemlerine güvenme olasılıkları daha yüksektir.

Belirli nesil grupları ise şaşırtıcı bir şekilde, işlerinin başka bir çalışan yerine bir makine parçası tarafından ellerinden alınmasını tercih ediyor. Görünen o ki, özellikle genç çalışanlar yapay zekanın iş yerinde kendilerine göz kulak olmasına ve performansları hakkında geri bildirim sağlamasına izin vermeye istekli. Ancak, çok az insan önemli kararlar almak için YZ’ye güveniyor.

Yanıtlar, tavsiyeler ve kararların hepsi algoritmalar tarafından sağlanabilir, ancak bu sonuçlara hangi süreçle ulaştıkları açıklanmamaktadır (ChatGpt neyi kime göre ya da neye göre yazıyor bilen var mı?). İnsanların çoğunluğu, yapay zekâ tarafından sağlanan tavsiye ve iç görülerin insanlar tarafından yorumlanmasını istiyor ve kararları saygın liderlerin alacağını öngörüyor.

Algoritma ile Liderlik
Algoritma ile Liderlik

Liderlik Kavramı Algoritma Çağında İnsanlar İçin Sonlandı mı?

Uzatmadan söyleyeyim; görünen o ki yapay zekâ dümeni ele geçirmeyecek, ancak bazı yöneticileri görevden “alacak”.

Kuruluşlar içinde yöneticilerin çoğalması, ek yönetim, bürokrasi ve kontrol katmanlarının yaratılmasıyla sonuçlandı. Yönetim ve liderlik birbirinden çok farklı şeylerdir. Yöneticiler, liderlerin kuruluşlarının günlük operasyonlarının ötesini görmelerini ve kendi şirketlerinin geleceğini öngörmelerini sağlayan sağlam bir temel sağlar. Yönetim ekibi statükoyu korumak için çabalar ve değişime direnç gösterir, ancak sürekli değişen bu dünyada değişim kaçınılmazdır.

Şirketlerin çoğu analitiğe dayalı kararlar almaya öncelik veriyor çünkü bol miktarda veriye erişimleri var. Yöneticiler, girdilere göre karar vermekten ve tekrar eden görevleri denetlemekten sorumludur. Bu kararlar ve görevler geçmişte neyin işe yaradığına dayanır. Yapay zekânın sağladığı otomasyon da bu nokta için mükemmel bir örnek çözüm paketi olarak değerlendirilebilir.

“Algoritmalar yönetimi yürütmek için kullanılabilir, ancak gözetim ve katılım için insanlar hala gereklidir.”

Daha fazla yaşam deneyimine sahip insanlar kalıpları daha iyi tanıyabilir ve kendi çıkarlarına en uygun kararları daha hızlı verebilirler. İyi bilinen ortamlarda uygulandığında, deneyimli yöneticilerin sezgileri neredeyse her zaman kârlı olduğunu kanıtlar. İnsanlardan daha hızlı öğrenebilen ve öğrendikleri hiçbir şeyi unutmayan algoritmaların geliştirilmesi sayesinde yönetimin insana en çok benzeyen yönleri artık otomatikleştirilebiliyor.

Söz konusu çalışanları işe almak olduğunda algoritmalar, kariyerleri boyunca içgüdülerini geliştirmiş tecrübeli işe alım uzmanlarından fark edilir derecede daha iyi performans gösteriyor.

Algoritmalar, Blockchain gibi platformları kullanarak çalışanların performansını değerlendirebilir, çalışanlar arasında iş birliğini kolaylaştırabilir ve ücret seviyeleri önerebilir. Blockchain teknolojisi, veri doğrulamada önyargı potansiyelini ortadan kaldırdığı, tüm işlemlerin ve etkileşimlerin değişmez kayıtlarını tuttuğu ve tahrif edilemediği için güveni teşvik eder.

Yönetimsel görevlerin otomasyonu dünya işletmelerine yayılmaya başlamıştır. Yöneticilerin çoğunluğu, yapay zekanın eninde sonunda tüm yönetim işlerini devralacağı görüşünde.

Korkmayın, (henüz) oraya gelmedik.

Yönetim düzeyinde bile, makineler tarafından sağlanan iç görü ve öneriler, bu noktaya kadar yalnızca insanların sağlayabildiği bağlam ve perspektiften yoksundur.

En yeni nesil yapay zekâ insanlardan yardım almadan öğrenebilse de verdiği kararların veya sunduğu tavsiyelerin bilincinde değildir. Algoritmalara, onları geliştiren kodlayıcılardan ya da işledikleri verilerden kaynaklanan insan önyargılarının gömülü olması mümkündür.

Makineler kendi içlerindeki önyargıları fark etme ve bunları insanların yapabildiği şekilde telafi etme yeteneğine sahip değildir. Zaten problemin başladığı nokta da burası.

“İnsan zekâsı güzel ve karmaşık bir şey olsa da, açık gerçek şu ki, mevcut olan en iyi karara varmak için çok kısa sürelerde büyük miktarda veriyi işleme işini her zaman yapamaz.”

Algoritmaların aksine, insanlar kendi duygularına ilişkin farkındalıklarına dayanarak fikir oluşturabilirler. Rutin olmayan konularda algoritmalar tavsiye verebilir ancak kesin bir yönlendirme veya rehberlik sağlayamaz. Algoritmalar performans değerlendirmelerini daha kapsamlı ve doğru hale getirebilse de çalışanların büyük çoğunluğu yine de derecelendirme, zam, terfi ve işten çıkarmalarla ilgili nihai kararları yöneticilerinin vermesini tercih edecektir.

Algoritmalar orta yönetim düzeyinde bile önemli kararlar almaktan sorumlu olsalardı, bir şirketi diğerinden ayırmak imkânsız olacak şekilde düzenlemeye girişir ve bu işlemi kısa sürede bitirirlerdi. Halbuki gerçek hayat içerisinde kaos barındırır. İnsan organik bir varlıktır.

Karar verirken, kararın bir dizi farklı paydaş üzerindeki etkisi, kuruluşun ortak değerleriyle ne kadar uyumlu olacağı ve kuruluşun genel ortak vizyonunu nasıl etkileyeceği de dahil olmak üzere çok çeşitli faktörler ve hususlar dikkate alınmalıdır. Birçok yönetsel görevde otomasyon potansiyeli vardır, kabul. Ama tekrar edelim; liderlik niteliği taşıyan insanların yaptığı işlere hükmedecek bir YZ “henüz” üretilemedi.  

Algoritmaların sentetik özgünlük üretmesi mümkün değildir. Liderler bir karar vermeden önce yeni gelişmeleri diğer gelişmeler, şirketin uzun vadede gittiği yön, şirketin değerleri, vizyonu ve ortak amacı, çalışanların ve diğer paydaşların duyguları vb. bağlamında değerlendirir.

Diğer insanlarla bağlantı kurma becerisi, etkili liderlik için esastır. İnsanlar yapay zekanın veya algoritmaların bilinç veya kendi kaderini tayin etme anlamında “tam bir zihne” sahip olduğuna inanmadıkları gibi, YZ veya algoritmaların hissederek iletişim kurabileceğine, duygularını ifade edebileceğine, aynı anda birden fazla perspektife sahip olabileceğine veya birbirinden farklı karmaşık faktörleri anlamlandırabileceğine de inanmamaktadır.

Bu sınırlamalar nedeniyle, YZ’ye önemli kararlar alma sorumluluğu yüklenemez. Bilginin işlenmesi ve anlaşılması liderler için yalnızca algoritmaların yardımıyla yapılmalıdır.

Algoritmaların kullanımı liderlerin karar almasına yardımcı olabilir, ancak algoritmaların kendileri karar vermemelidir. Kuruluşlarda daha gelişmiş becerilere sahip yeni lider tiplerine ihtiyaç vardır.

Algoritma ile Liderlik
Algoritma ile Liderlik

İnsan ve YZ Liderliği Arasındaki Farkı Yaratan Nedir?

Yakın gelecekte kırılganlık ve belirsizlik artacak, bu da kuruluşlardaki liderlerin aşağıdaki insan becerilerine ihtiyaç duyacağı anlamına geliyor. Yani aslında YZ işlere hükmetmeden önce liderlerin çalışması gereken çok fazla başlık var.

İsterseniz şimdi bunlara bir göz atalım.

– “Eleştirel düşünme”- Sadece insanlar algoritmalar tarafından üretilen sonuçlar hakkında eleştirel düşünme ve bu sonuçları bir şirket bağlamına yerleştirme yeteneğine sahiptir.

– “Merak”- Sadece insanlar yeni şeyler hakkında meraklı olma yeteneğine ve yeni şeyler öğrenme arzusuna sahiptir. Bu nitelik, eleştirel düşünceye yapılan vurgu ile birlikte, bunu aşılayan güçlü liderler tarafından bir kuruluşun geneline yayılır. Hayal gücü ve yaratıcılık, merak ve açık fikirlilik özelliklerinden yoksun olduğu için yapay zekanın asla sergileyemeyeceği iki niteliktir.

– “Çeviklik”- Liderler kuruluşları için tekil bir misyon ve hareket tarzı tanımlar ve ortaya çıkan yeni koşullara uyum sağlayabilir. Algoritmaların performansı tek bir görev için optimize edilebilir, ancak küçük değişiklikler yapıldığında bile daha az etkili hale gelirler.

– “Hayal Gücü”- Liderlerin belirsizliğin etkileriyle mücadele edebilmeleri ve kararsızlık nedeniyle felç olmalarını engelleyebilmeleri için geleceği öngörebilmeleri gerekir. Bilgi boşluklarını tespit eder, bunları doldurur ve ardından eleştirel düşünme, çeviklik ve merakı kullanarak yaratıcı çözümler üretirler.

– “Yaratıcılık”- Yaratıcılık ve yenilikçilikle önem veya dikkat açısından rekabet edebilecek çok az kurumsal özellik vardır. Bununla birlikte, yaratıcılık düzensizlik ve yapı eksikliği içinde gelişir; her ikisi de yapay zekâ ve algoritmaların işleyişine aykırıdır.

– “Duygusal zekâ”- Birçok kişi, otorite konumundaki kişilerin öz farkındalık ve empati olarak da bilinen yüksek düzeyde duygusal zekaya (EI) sahip olmasını beklemektedir. Yapay zekâ bir miktar empatik zekayı (EI) taklit edebilir, ancak insan duygularını anlayamaz veya otantik bir şekilde iletişim kuramaz.

– “Empati”- Empatik liderler diğer insanların duygu ve hislerinin yanı sıra bu ifadelerin önemini de kavrarlar. Bu sayede bireyleri daha derin bir düzeyde anlayabilir ve yöntemlerini buna göre uyarlayabilirler. Kimse yapay bir empatiyi dört gözle beklemez. Tabi bu bence, sizce?

– “Etik yargı”- Liderler, ahlak ve etiğin rol oynadığı kararlar almakla görevlidir. Algoritmaların örüntüleri bulmak için verileri analiz edebilmesi mümkündür, ancak bu, insanların neden etik, ahlak ve değerleri dikkate alarak karar verdiklerini anlayabilecekleri anlamına gelmez. Algoritmaların empati kapasitesi olmadan, özellikle de birden fazla tarafın bakış açısını dikkate alıp tartmadan ahlaki yargılarda bulunması imkansızdır. Bu nedenle, yapay zekaya liderlikle ilgili önemli kararlar vermesi için güvenilemez.

Ahlak ve hakkaniyet söz konusu olduğunda, etkili liderler çeşitli veri parçalarını ve bakış açılarını değerlendirir, dikkate alır ve bunlar arasında bir denge kurar. Bu görevler algoritmaların yeteneklerinin ötesindedir.

“İnsanlar ve algoritmalar arasındaki iş birliğini en iyi şekilde yönetebilen şirketler gelecekte en başarılı olanlar olacaktır.”

Alçakgönüllülük etkili liderlerin bir özelliğidir. İşbirliğini teşvik eder, farklı bakış açılarına değer verir ve karar alma sürecine diğer insanları da dahil ederler. İnsanlara işleri hakkında karar verme yetkisi verirler ve veri toplama gerekliliklerini kapsamlı bir şekilde açıklamak için zaman ayırırlar.

Algoritmalar daha yaygın hale geldikçe, insanların yerlerinden edilmiş veya bağları kopmuş hissetmemek için işyerinde daha fazla özerkliğe ihtiyaçları olacaktır.

Algoritma ile Liderlik
Algoritma ile Liderlik

Sonuç Yerine

YZ liderlik fonksiyonlarını yerine getiremese de kaçınılmaz olarak ekibin bir üyesi haline gelecektir.

Liderler, geleceği birlikte yaratmak ve rekabet avantajlarını korumak için algoritmaları ekiplerine dahil edeceklerdir. Yapay zekâ liderler için gereklidir çünkü verileri daha iyi yönetmelerine ve analiz etmelerine yardımcı olabilir. Yapay zekanın nihai kararlarını nasıl verdiğini belirlemek söz konusu olduğunda, usta liderler hassas bir tutum sergilerken algoritmaların rolünü dikkatlice genişleteceklerdir (Tabi bu noktada onlarca farklı soru sorulabilir).

İnsanların ve algoritmaların dostane bir şekilde iş birliği yaptığı ve insanların, yöneticilerin ve çalışanların algoritmalar için çalıştığı bir kültür oluşturacaklar ve algoritmaları kendilerine hizmet eden bir konuma getireceklerdir.

Bu orta noktayı buluş aşaması ise en basitinden bireysel toplumların örgütleri ve toplulukçu toplumların örgütlerinin zamanla birbirine benzemesine bile yol açabilir… Bakın bu nokta gelecekte bizleri de çok ama çok ilgilendirecek. Neyse. Biz devam edelim.

Yönetici Özeti

– Yaşam, toplum ve iş dünyası yapay zekâ (AI) tarafından önemli ölçüde değiştirilecektir.

– Yapay zekâ, aldığı verilerin veya girdilerin anlamını kavramaktan acizdir. Herhangi bir etik ilkeye uymadığı için bir lider olarak hizmet edemez.

– Yapay zekâ dümene geçmeyecek ama bazı yöneticileri görevden alacaktır.

– Yönetim düzeyinde bile, makineler tarafından sağlanan iç görü ve tavsiyeler, bu noktaya kadar yalnızca insanların sağlayabildiği bağlam ve perspektiften yoksundur.

– Liderlik ve daha kapsamlı karar alma süreçleri, algoritmalar tarafından çözülmeye uygun alanlar değildir.

– Algoritmalar karar vermek için kullanılmamalıdır, ancak bu kararların eyleme geçirilmesinde liderlere yardımcı olabilirler. Kuruluşlarda daha gelişmiş becerilere sahip yeni lider tiplerine ihtiyaç vardır.

– Yapay zekâ ekibin bir üyesi haline gelecektir. Liderler, güven inşa etmek için takipçilerini algoritmaların işlevi, amacı ve önemi konusunda eğitmekle sorumludur.

Özetle:

– Yapay zekanın; yaşam, toplum ve iş dünyası üzerinde önemli bir etkisi olacaktır. Bundan kaçmaya çalışmak anlamsız bir çabadır.

Yorum yapın

Emeğe Saygı :)