Giriş (Liderlikte Odak nedir?)
Amerikalı gazete yorumcusu Walter Lippmann, liderleri bir ulusun ideallerini, aziz inançlarını, kalıcı umutlarını ve bireyleri uyumlu bir ulus olarak birleştiren inancın koruyucuları olarak tanımlamak için “emanetçiler” (Bekçiler – Gözetimciler olarak da çevrilebilir) terimini icat etmiştir. Emanetçi, başkalarının refahına odaklanan “proaktif” bir roldür, kişisel çıkarlar tarafından yönlendirilmez.
Emanetçiler, kendilerinin ötesinde kalıcı ilkeleri koruyarak, daha büyük bir iyilik için değerli bir şeyi emanet olarak tutarlar. Bu zihniyet, liderler ve takipçileri arasında şefkatli ve ilgili bir ilişkiyi teşvik eder ve liderler, seçmenlerinin en iyi çıkarları tarafından motive edilir.
Aslına bakarsanız bu liderler sadece siyasette değil işletmelerde de sıklıkla bulunabilir ya da zamanla bilişsel olarak her alanda “inşa edilebilir”. Ancak bu idealist bakış açısı mevcut gerçeklikle çelişmektedir. Günümüzde pek çok lider (siyaset, STK ya da ticari hayat fark etmez), temsil ettiklerini iddia ettikleri kişilere hizmet etmek yerine kişisel ideallerine ve isteklerine öncelik vermektedir.
Liderlerin kendilerine mi yoksa halka mı hizmet ettiklerini ayırt etmek her geçen gün zorlaşmaktadır. Kötü yönetim, aldatma, açgözlülük ve dar görüşlü sorun çözme, liderlerimizin bizi gerçekten nereye götürdüğü sorusunu gündeme getirmektedir. Kabul ediyorum, Walter Lippmann’ın ya da onun gibi onlarca farklı felsefecinin ifadeleri bazı açılardan ulaşılamaz bir hayal gibi görünebilir.
Fakat unutmayalım ki tarih boyunca, kişisel çıkarlar yerine hizmete öncelik veren liderler büyük saygı görmüştür. Wipmann için özellikle MÖ 5. yüzyılda yaşamış efsanevi Romalı kahraman Cincinnatus buna bir örnektir. Kuşatılmış bir Roma ordusuna liderlik etmesi ve onu kurtarması için çağrılan Cincinnatus, kriz çözüldükten sonra derhal çiftçiliğe geri dönmüştür.
Benzer şekilde, Amerika’nın ilk Başkanı George Washington da ulusa hizmet ettikten sonra gönüllü olarak istifa edip tarım işlerine geri dönerek vesayetçi liderliğin bir örneğini sergilemiştir. Wippmann’a göre Washington’un özverili bağlılığı ve kalıcı değerlere bağlılığı onu Amerikan tarihinde saygı duyulan bir figür haline getirmiştir.
Gerçekte, hakiki liderlik özverilidir, kişisel baskıların ortasında bile başkalarının ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur. Daha büyük iyiliğe ve etik olarak doğru olana öncelik vermeyi gerektirir. Dünyanın Cincinnatus ve George Washington gibi liderlere, yani kişisel kazanç ya da salt popüler görüşe odaklanmadan sorumluluklarını yerine getiren bireylere ihtiyacı vardır.
Bununla birlikte, liderlerin vasiliği nasıl somutlaştırabileceklerini ve bir ulusun değerlerini ve inançlarını nasıl koruyabileceklerini tanımlamak bir zorluk olmaya devam etmektedir.
Öte yandan örneğini verdiğim bu iki liderin hayat ölçeğinde çok farklı formları bünyelerinde eriterek hareket ettiğini de unutmayalım. Tabi Lippmann bu farklı formları kaynağından öğrenebildiği için özellikle bu iki isim üzerinde durmuştur.
Peki ya Türkiye?
Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ulusun kimliğini, siyasetini ve toplumsal normlarını şekillendirmede “emanetçi – gözetleyici – bekçi rolü” oynayan tek önemli liderdir. Kurucu lider rolünde ülkeyi önemli dönüşümlerden geçirmiş ve kapsamlı reformlar gerçekleştirmiştir. Bu noktada onun “emanetçi – gözetleyici – bekçi” liderliğinin bazı örneklerini detaylandırmamız doğru olacaktır.
Laikleşme ve Reformlar: Atatürk, Türkiye’yi din odaklı bir Osmanlı İmparatorluğu’ndan laik ve modern bir ulus devlete dönüştürmeyi amaçlayan bir dizi reforma öncülük etti. 1928’de Osmanlı Halifeliğini kaldırarak dini devletten ayırdı. Arap alfabesini Latin alfabesiyle değiştirerek eğitimi genel nüfus için daha erişilebilir ve anlaşılabilir hale getirdi. Bu reformlar, daha laik ve modern bir Türkiye’ye doğru önemli bir kültürel ve toplumsal değişimi kolaylaştırdı.
Kadın Hakları: Atatürk, ilerici bir toplumun gelişiminde kadınların öneminin farkındaydı. Cinsiyet eşitliğine inanmış ve kadınlara daha fazla hak ve fırsat tanınması için reformlar başlatmıştır. Türkiye 1934 yılında, birçok Batı ülkesinden çok daha önce, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan dünyadaki ilk ülkelerden biri oldu.
Yasal Reformlar: Atatürk, modern bir hukuk sistemi oluşturmak için kapsamlı bir dizi hukuk reformu gerçekleştirdi. Daha önceki İslam hukukuna dayalı yasal çerçevenin yerine İsviçre Medeni Kanunu’nu getirdi. Yeni yasalar eşitlik ve adalet ilkeleriyle daha uyumlu olup, daha adil bir toplum yaratılmasını teşvik etmiştir.
Eğitim Reformları: Ulusal kalkınma için eğitimin önemini kabul eden Atatürk, eğitim sistemini modernleştirmeye odaklandı. Yeni okullar ve üniversiteler kurdu ve hem erkekler hem de kızlar için zorunlu eğitim yasasını teşvik etti. Eğitim reformları laik ve modern değerlerin topluma yayılmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
Ekonomik Kalkınma: Atatürk, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını vurgulamış ve ülkenin ekonomik büyümesini artıracak politikalar uygulamıştır. Ulusal ekonomiyi güçlendirmek amacıyla sanayileşmeyi teşvik etti, kamu iktisadi teşebbüsleri kurdu ve altyapı gelişimini destekledi.
Ulus İnşası ve Ulusal Kimlik: Atatürk, Türkiye’nin farklı nüfusu arasında güçlü bir ulusal kimlik ve birlik duygusunu teşvik etmiştir. Türk dilinin ve mirasının önemini vurgulayarak ortak bir Türk kimliğini teşvik etmiştir. Türk ulusal bayrağı ve ulusal marşı onun liderliği sırasında tanıtıldı ve birleşik bir ulus kavramını güçlendirdi.
Diplomasi ve Uluslararası İlişkiler: Atatürk uluslararası siyaseti ustalıkla yönlendirmiş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Türkiye’nin egemen bir ulus olarak tanınmasını sağlamıştır. Türkiye’nin modern sınırlarını tanıyan ve bağımsızlığını güvence altına alan Lozan Antlaşması’nı 1923 yılında yeniden müzakere etmiştir. Diplomatik çabalarıyla Türkiye’yi uluslararası toplumun saygın bir üyesi haline getirdi.
Sağlık Reformları: Atatürk halk sağlığının önemini fark etmiş ve ülke genelinde sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için girişimler başlatmıştır. Sağlık tesisleri kurdu, aşılama programları başlattı ve tıbbi araştırma ve eğitimi teşvik etti.
Tarım Reformları: Atatürk, Türkiye’nin tarım uygulamalarını modernleştirmek ve tarımsal verimliliği artırmak için tarım reformları başlattı. Toprak reformu yaptı, çiftçilere arazilerini yeniden dağıttı ve tarımsal üretimi artırmak için sulama projeleri uyguladı.
Altyapı Geliştirme: Atatürk, ulaşım ve iletişim ağlarını geliştirmek için altyapı geliştirmeye öncelik verdi. Ekonomik büyümeyi ve bölgesel entegrasyonu kolaylaştıran yollar, köprüler, demiryolları ve limanlar inşa etmeye yatırım yaptı.
Kültürel ve Sanatsal Canlanma: Atatürk kültürel ve sanatsal canlanmaya büyük önem vermiştir. Geleneksel Türk sanatlarını, edebiyatını ve müziğini teşvik ederken aynı zamanda modern sanatsal ifadelerin benimsenmesini de teşvik etti. Sanat akademileri kurmuş ve Türk sinema ve tiyatrosunun gelişimini desteklemiştir.
Sivil Katılım ve Ulusal Kongreler: Atatürk, sivil katılımı ve Türk halkının karar alma süreçlerine dahil olmasını teşvik etmiştir. Türkiye’nin geleceğinin şekillendirilmesine katkıda bulunmak ve tartışmak üzere farklı bölgelerden ve topluluklardan temsilcileri bir araya getirmek için ulusal kongreler düzenledi.
Askeri Reformlar: Eski bir askeri lider olan Atatürk, Türk Silahlı Kuvvetlerini modernleştirmek ve profesyonelleştirmek için önemli askeri reformlar gerçekleştirmiştir. Bu reformlar Türkiye’nin savunma kapasitesini güçlendirmiş ve modern bir askeri kurumun temelini atmıştır.
Kentsel Planlama: Atatürk, Türk nüfusunun yaşam koşullarını iyileştirmek için şehir planlamasına odaklandı. Daha sağlıklı ve düzenli şehirler yaratmak için imar yönetmelikleri, toplu konut projeleri ve kentsel gelişim planları getirdi.
Sporun Teşviki: Atatürk, fiziksel zindelik, disiplin ve ulusal gurur için sporun önemine inanmıştır. Spor kulüplerinin kurulmasını teşvik etmiş ve güçlü ve sağlıklı bir toplum vizyonunun bir parçası olarak başta güreş ve futbol olmak üzere çeşitli sporları desteklemiştir.
Bu örnekler Atatürk’ün yönetişim ve toplumsal kalkınmanın çeşitli yönlerini kapsayan çok yönlü liderlik yaklaşımını vurgulamaktadır. Onun liderlik tarzı Türkiye üzerinde kalıcı bir etki bırakmış ve vefatından sonra bile ülkenin yörüngesini şekillendirmeye devam etmiştir.
2023’de Neye İhtiyaç Duyuluyor?
Günümüzün karmaşık ve ürkütücü dünyasında liderlik herkesi etkileyen bir konudur. Her birey sadece liderlikten etkilenmekle kalmıyor, aynı zamanda onu uygulamaya da çağrılıyor. İster hükümete ister işletmelere ister ailelere veya daha küçük gruplara liderlik etsin, herkes bir liderlik rolü oynamaktadır. Hepimiz doğru, değerli ve kalıcı olanın koruyucusuyuz ve himayemiz altındakilere rehberlik etmek ve onları korumakla sorumluyuz.
Şaşırtıcı bir şekilde, vasilik fikri, alaycı ama zeki siyasi gözlemleriyle tanınan bir Rönesans düşünürü olan Machiavelli’nin yazılarında bile bulunabilir. Machiavelli, toplumun iyiliğinin kişisel çıkarların önüne geçtiği erdemli liderliği vurgulamıştır. Liderler toplumun vekilleri olarak hareket ederler. En azından kuramsal olarak.
Bir liderin ne tür bir emanetçi olacağı, rolünü anlamasına, başkalarını düşünmesine ve doğru olanı sürdürme kararlılığına bağlıdır. Liderlik, sahiplik veya kontrolle ilgili değil, liderlere emanet edilen şeylere hizmet etmek ve onları korumakla ilgili bir vekilliktir. Bu bir zihniyet ve dünyaya bir bakış açısıdır. Bununla birlikte, pasif değil, liderlerin onsuz çalışamayacağı temel bir bileşendir.
Giderek karmaşıklaşan bir dünyada liderlerin emanetçiliği nasıl somutlaştırabilecekleri ve bir ulusun ya da grubun değerlerini ve inançlarını nasıl koruyabilecekleri konusunda fikir birliği oluşturmak oldukça zordur. İnsanlık bugün ciddi sonuçları olan küresel sorunlarla karşı karşıyadır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için gereken bilgeliği bulmak çok önemlidir.
Günümüzde liderliği “vekilharçlık” gibi gören anlayış geçicidir ama vekilharçlığın ne olduğunu bilmek, nasıl liderlik edilebileceğini de şekillendirebilmektedir. Mesela bu süreçleri modern yaşam içerisinde “kirlenmeden” doğru anlayabildiğinizde; sonu düşünerek ve liderliğin kişisel kazanç veya kontrolle değil de sorumlulukla ilgili olduğunu kabul etmeniz kolaylaşır.
Gerçek liderlik (asla) bireysel özgürlüğü, seçimi, hesap verebilirliği veya sorumluluğu azaltmaz. Liderlerin ve takipçilerin, grubun ilkelerini ve ideallerini korurken birbirlerinin fikirlerini ve duygularını düşünceli bir şekilde dikkate almalarını içerir. Empati, liderlerin herkesin yararına olacak bilinçli kararlar almasını sağlayarak hayati bir rol oynar.
Alternatif liderlik modelleri cazip görünse de uygulamada genellikle başarısız olurlar. Yalnızca kişisel bilgiye güvenmek, sadece dış rehberliğe güvenmek ya da toptan dış rehberliği göz ardı etmek ise saha tecrübelerime göre saflıktır ve bir insanın lider olmadığının ya da olamayacağının önemli bir göstergesidir.
Emanetçi (Bekçi-Gözetimci) Liderlik ile Vesayet Tasarımı.
Bu noktada vesayete dayalı liderlik, bireylerin belirli niteliklere sahip olmasını ve belirli uygulamaları benimsemesini gerektirir. Yani aslında liderler bekçilik yaparken bu bekçiliği “gözeterek” yaparlar. Yazının başından beri kastım kısaca budur. Bu gözetme süreci tam zamanlıdır. Mola veremezsiniz. İşte “emanetçi” liderin “gözetim” ve “bekçilik” fiilleri üzerinden yapması gerekenlerden bazıları şunlardır:
- Dürüstlük: Vesayet, sarsılmaz bir dürüstlük ve etik davranış gerektirir. Liderler dürüstlük, şeffaflık ve tutarlılığa öncelik vermeli ve başkaları için rol model olmalıdır.
- Vizyon ve Misyon: Gözetim liderlerine net bir vizyon ve kamu yararına uygun bir misyon rehberlik eder. Uzun vadeli bir bakış açısına sahiptirler ve bileşenlerinin refahına ve ilerlemesine katkıda bulunacak kararlar alırlar.
- Hesap verebilirlik: Gözetim liderleri eylemleri ve kararları için sorumluluk alırlar. Takipçilerine karşı sorumludurlar, geri bildirimleri memnuniyetle karşılar, eleştirileri kabul eder ve hatalarından ders çıkarırlar.
- Empati ve Merhamet: Hizmet verdikleri insanların ihtiyaçlarını, endişelerini ve isteklerini anlamak, gözetim liderleri için esastır. Aktif olarak dinler, empati kurar ve karar alma süreçlerine başkalarının çıkarlarını da dahil ederler.
- Hizmetkâr Liderlik: Görevliler güç yerine hizmete öncelik verirler. Başkalarına hizmet ederek, onların refahını ve gelişimini sağlayarak liderlik ederler. Bireyleri güçlendirmeye ve bir topluluk duygusunu teşvik etmeye odaklanırlar.
- Bilge ve Bilgilendirilmiş Karar Alma: Gözetim liderleri kolektif bilgeliğe ve farklı bakış açılarına güvenirler. Kararlarının uzun vadeli sonuçlarını göz önünde bulundurur, uzman tavsiyesi alır, kapsamlı araştırmalar yapar ve harekete geçmeden önce olası sonuçları değerlendirirler.
- Sürekli Öğrenme: Öğrenme söz konusu olduğunda “Emanet memurları” olmaya başlayan lider, kişisel ve mesleki gelişimlerine önem vermelidir. Yaşam boyu öğrenen, bilgi arayan, bakış açılarını genişleten ve değişen koşullara uyum sağlayan kişilerdir. Ya da ol-ma-lı-dır-lar.
- İşbirliği ve Kapsayıcılık: Gözetim liderleri, tüm bireylerin katkılarına değer vererek işbirliğini ve kapsayıcılığı teşvik eder. Farklı seslerin duyulması için alanlar yaratır, adil temsili sağlar ve birliği teşvik ederler.
- Eğitim ve İletişim: Gözetim görevlileri etkili iletişime, anlayışı teşvik etmeye ve bilgi paylaşımına öncelik verirler. Seçmenlerini bilinçli kararlar almaları için bilgiyle donatır, eğitim ve farkındalığı gözetim liderliğinin temel unsurları olarak desteklerler.
- Uyarlanabilirlik ve Esneklik: Gözetim liderleri karmaşık ve öngörülemeyen zorlukların üstesinden esneklikle gelirler. Stratejilerini uyarlar, yenilikleri kucaklar ve aksiliklerden ders çıkararak gözetim sorumluluklarına bağlı kalırlar.
- Çevresel Yönetim: Gözetim liderleri çevresel sürdürülebilirliğin öneminin farkındadır. Gezegeni gelecek nesiller için korumayı amaçlayarak sorumlu kaynak yönetimi, koruma ve iklim değişikliğine yönelik önlemleri savunurlar.
- Sosyal Sorumluluk: Emanetçiler toplumun bir bütün olarak refahına öncelik verirler. Sistemik eşitsizlikleri ele almak, kapsayıcılığı teşvik etmek ve kaynaklara, fırsatlara ve temel ihtiyaçlara eşit erişim sağlamak için aktif olarak çalışırlar.
- Etik Yönetişim: Gözetim liderleri, karar alma ve politika uygulama süreçlerine adalet, hakkaniyet ve dürüstlük ilkelerini dahil ederek bir etik yönetişim çerçevesi oluştururlar. Kendileri ve başkaları için yüksek standartlar belirleyerek etik davranış kültürünü teşvik ederler.
- Eğitim ve Sivil Katılım: Gözetim liderleri, demokratik süreçlere aktif katılımı teşvik ederek yurttaşlık eğitimini ve katılımını destekler. Bilgili ve sorumlu bir vatandaşlık yaratmak için çaba gösterirler, vatandaşlık görevi duygusunu ve ortak iyinin peşinde koşmayı teşvik ederler.
- Paydaşlarla İş birliği: Gözetim liderleri aktif olarak girdi arar ve toplum üyeleri, uzmanlar, kuruluşlar ve diğer liderler dahil olmak üzere çeşitli paydaşlarla etkileşim kurar. Ortak sorumluluğun önemini kabul ederek iş birliğine ve kolektif sorun çözmeye değer verirler.
- Çatışma Çözümü: Gözetim liderleri barışçıl ve yapıcı çatışma çözümüne öncelik verirler. Anlaşmazlıkları çözmek için diyalog, arabuluculuk ve müzakereyi teşvik eder, temel değerleri koruyan ve uzun vadeli ilişkileri muhafaza eden çözümler ararlar.
- Kısa ve Uzun Vadeli Hedeflerin Dengelenmesi: Emanetçiler; gözetirken, kısa vadeli hedefleri uzun vadeli sürdürülebilirlikle dengeleme ihtiyacını anlarlar. Hem acil ihtiyaçları hem de gelecek nesiller üzerindeki etkiyi göz önünde bulunduran kararlar alarak kaynakların korunmasını ve herkesin refahını sağlarlar.
- Güven Oluşturma ve Umut Aşılama: Emanetçi liderler, bileşenleri arasında güven oluşturmaya öncelik verirler. Gözetirken dürüst iletişim kurar, verdikleri sözleri tutar ve halkın çıkarları doğrultusunda hareket ederler. Geleceğe dair iyimserlik ve güven duygusu aşılayarak umut aşılarlar.
- Sürekli Değerlendirme ve İyileştirme: Gözetim liderleri performanslarını, politikalarını ve uygulamalarını düzenli olarak değerlendirerek iyileştirme alanları ararlar. Geri bildirimi benimser, hatalardan ders çıkarır ve bileşenlerine daha iyi hizmet vermek ve gözetim sorumluluklarını yerine getirmek için yaklaşımlarını uyarlarlar.
- Ak Sakallılık: Bekçiler, geleceğin liderlerini yetiştirmenin öneminin farkındadır. Bir sonraki nesle aksakallılık (mentorluk) yapmak ve onları güçlendirmek için zaman ve çaba harcarlar, sürekliliğini sağlamak için gözetim liderliğinin değerlerini ve ilkelerini aktarırlar.
Hiçbir lider mükemmel olmasa da gözetim liderliği, başkalarının refahını ve kalıcı değerlerin korunmasını ön planda tutan daha yüksek bir ideal oluşturmak için bir çerçeve sağlar. Liderler bu ilke ve uygulamaları benimseyerek toplumun daha iyi hale gelmesine katkıda bulunabilir, diğerlerine kendi alanlarında emanetçi rollerini benimsemeleri için ilham verebilir ve olumlu ve sürdürülebilir bir gelecek yaratabilirler.
2023 ve Ötesinde Nelere İhtiyaç Duyulacak?
Çok da uzak olmayan bir gelecekte hem işletmelerin hem de toplumun hızla değişen dinamiklerine ayak uydurabilmek için liderliğe verilen önem birkaç önemli alana kayacaktır. Bu konular, sadece organizasyon teorisi ve kişisel gelişim için değil, aynı zamanda siyaset bilimi için de etkileri olan çok çeşitli olma potansiyeline sahiptir. Aşağıda, önümüzdeki dönemde liderlik için ön planda ve merkezde olacak bazı temel kaygıların bir listesini sizler için “özetleyerek” hazırladım.
- Hem esnek hem de duyarlı liderlik “Hızla” değişen piyasa koşullarına, teknolojik gelişmelere ve küresel krizlere daha etkin bir şekilde uyum sağlayabilmek için şu anda olduklarından hem daha esnek hem de daha duyarlı olmalıdır (Nasıl? sorusunun cevabı bir başka yazının konusu olacaktır, es geçtiğimi düşünmeyiniz). Liderlerin anlık değişimlere hızla uyum sağlama kapasitesi, örgütlerin / işletmelerin uzun vadeli yaşayabilirliğini belirlemede giderek daha yaşamsal bir faktör haline gelecek.
- Cinsiyet, ırk ve kültürel çeşitliliğe dayalı olanlar gibi farklı bakış açıları liderlik rollerinde giderek daha önemli hale gelecektir. Liderlerin, çeşitliliğe sahip ekipleri yönetmek için gerekli yetenekleri geliştirmek amacıyla, çeşitli bakış açılarını bir araya getirme ve kapsayıcı bir çalışma ortamı oluşturma kapasitesine sahip olmaları gerekmektedir.
- Hızla dijital bir dünyaya dönüşen dünyada liderler, işletmelerini en son teknolojiyle donatma sürecinde çok önemli bir rol oynayacaklar. Liderler, dijital yeteneklerinin yanı sıra sırasıyla veri analitiği ve yapay zekâlarını geliştirmeye giderek daha fazla önem verecekler.
- Çok da uzak olmayan bir gelecekte, yetkili pozisyonlarda bulunanlar sosyal ve çevresel sorumluluk konularına daha fazla önem verecektir. Her tür örgüt biçimi, kendilerini buna iten finansal teşviklerin ötesine geçerek, topluma ve çevreye katkıda bulunan stratejiler tasarlamaya zorlanacaktır.
- Teknoloji gelişmeye devam ettikçe, esnek çalışma modelleri ve uzaktan liderlik kurumlarda giderek daha yaygın hale gelecektir. Uzaktan çalışan ekipleri etkin bir şekilde yönetmek, onlarla etkileşim kurmak ve onları motive etmek için liderlerin yeni becerilere sahip olması gerekecektir.
- Siyasi ve ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemde, liderlerin krizlerle başa çıkma ve belirsizlikle mücadele etme becerilerini artırmaları gerekecektir. Başarılı olabilmeleri için bu gerekli olacaktır. Bunun bir sonucu olarak siyaset bilimi ve organizasyon teorisi konuları daha doğrudan etkilenecektir.
- İletişim dinamikleri değişme sürecindedir ve bunun sonucunda liderlerin iletişim becerilerini yeniden değerlendirmeleri ve geliştirmeleri gerekecektir. Başkalarıyla daha etkili iletişim kurma becerisinin yanı sıra medyada ve dijital platformlarda kendini başarılı bir şekilde temsil etme becerisi de giderek daha önemli hale gelecektir.
- Bu temel kaygıların ötesinde, liderlik fikri de sürekli gelişim göstermeye devam edecektir. Örgüt kuramı, insan gelişimi ve siyaset bilimi çalışmaları, liderlerin çevrenin değişen dinamiklerine nasıl tepki vermeleri gerektiğini anlamak ve yönlendirmek için gerekli olan temel iç görüleri üretmeye devam edecektir.Yani sürekli eğitim yeni nesil liderler için öncelik sahibi bir zorunluluk tipidir.
Ezcümle
Hiçbir lider mükemmel olmasa da gözetim liderliği, başkalarının refahını ve kalıcı değerlerin korunmasını ön planda tutan daha yüksek bir ideal oluşturmak için bir çerçeve sağlar. Liderler bu ilke ve uygulamaları benimseyerek toplumun daha iyi hale gelmesine katkıda bulunabilir, diğerlerine kendi alanlarında emanetçi rollerini benimsemeleri için ilham verebilir ve olumlu ve sürdürülebilir bir gelecek yaratabilirler.
Ben hala umut olduğuna inananlardanım. Fakat şu da unutulmamalıdır ki bu tip bir liderin küresel denklem düşünüldüğünde özellikle çok geniş bir taban desteğiyle sarmalanması gerekmektedir. Yoksa başarı şansı siyaset ve STK çalışmalarında %0 ve ticari işletmelerde de en fazla %20’dir.
Yönetici Özeti
- Liderler, bir ulusun ideallerini ve inançlarını koruyan koruyucular olarak tanımlanır.
- Emanetçilik, gözetleyicilik ve bekçilik; kendi çıkarlarını değil başkalarının çıkarlarını gözetmek için tepkisel eylemler tasarlayabilme ve harekete geçirebilme anlamına gelir.
- Gerçek liderler tüm insanların refahına öncelik verir ve kalıcı ilkelerin geçici bekçileri olarak hareket ederler.
- Günümüzde pek çok lider temsil etmeleri gereken kişilere hizmet etmek yerine kendi ideallerine ve kişisel çıkarlarına öncelik vermektedir.
- Bekçi liderlere örnek olarak, uluslarına özveriyle hizmet eden ve görevlerini tamamladıktan sonra iktidarı bırakan Cincinnatus ve George Washington verilebilir.Bu noktada Atatürk devrimlerin bekçisi olmak için proaktif olarak yönetime katılmaya devam etmiş ve bu iki örneğin de ötesine geçmiştir. Lindmann çalışmalarında Atatürk’ü atlamıştır fakat bakış açısı oldukça tutarlıdır.
- Liderlik özverili olmayı, başkalarının ihtiyaçlarını dikkate almayı ve daha büyük iyiliğe odaklanmayı içerir.
- Herkes liderlik yapmaya ve doğru ve değerli olanın koruyucusu olmaya çağrılmalıdır.
- Liderlik vekilharçlıktır, pasif veya takipçi odaklı bir rol değildir.
- Vekilharçlık, kişisel çıkarların ötesine geçen daha yüksek yasa ve standartların uygulanmasına dayanır.
- Gerçek liderlik, bütünün yararı için her düzeyde öz liderliği güçlendirir ve teşvik eder.
- Liderliğe rehberlik eden değerler ve sınırlar, düzen ve doğrunun ebedi kuralları gibi kişinin kendi dışındaki bir düşünce ve duygu alanından gelmelidir.
- Liderlik dürüstlüğü, doğruyu ve iyiyi kişisel çıkara tercih etmeyi gerektirir.
- Günlük faaliyetler, gözetim liderliğinin değerlerini ve inançlarını göstermek ve açıklamak için fırsatlar sunar.